Sağlık Anasayfa Devamı-I

Dilek dilemek de dua etmek de güzeldir ama olmayacak duaya amin demek de caiz olarak değerlendirilmez. Türkiye Almanya olmalı dileğinin bazı zorlukları var:
* Ar-Ge için 120 milyar $ yıllık harcama. Bu bizim yaklaşık 20 katımız, en erken olduğunda 30 yıl alır.
* 300 bin üzerinde araştırmacı sayısı, max yılda 30 bin kişi yetiştirebiliriz ve en az 10 yıl alır. Bu eğitim sistemi ve bu sanayii yapı ile de olmaz gibi.
* 4 trilyon $ gayrı safi hasıla. En erken 20 senede başarılabilir.
Bir de bunların üstüne artık Dünya üzerinde reel büyüme sağlamanın güç olacağı beklentisi eklenirse bizim Almanya olma şansımız neredeyse ortadan kalkar. Meğer ki Almanya sert bir düşüşle Türkiye ola.
Ancak Türkiye'nin avantajları da vardır ve bunların başında da oldukça gıda üretimine elverişli bir iklim ve oldukça geniş tarım arazisi gelmektedir. Eğer satış yolu ile arazi kaybetmez ya da yabancı uyrukluları bir şekilde ürünlerimize ortak etmezsek, 40 yıl daha nüfusumuzu beslemekte pek de zorluk çekmeyiz. Keza enerji üretimi açısından da Güneş bizim için güler yüzlü bir kaynaktır, kaynaklarımız üzerinde koruyucu olmalıyız. Kavganın yorgan üzerine olduğunu bilmeli ve yorganı sıkı tutmalıyız.
Her işin başı sağlıktır denir ve doğrudur da. Eğitimsiz sağlıklının bireyden topluma dönüşmesi ve sağlıklı bir toplum oluşturması zordur. Adalet bir şekilde zedelenirse mutlaka ilk ikiliyi de zedeler. Bunlar olmazsa olmazlarımızdırlar.
.

Mustafa Kemal Atatürk'e Napolyon'un muharebe yönetimine ilişkin olarak "Bir tepeye çıkar, olan biteni gözler ve gerekli emirleri veririm." dediğini aktarmışlar. Atatürk "O türlü giden kafasını St. Helen kayalarına çarpar." dmiş.
Bu büyük adamların hangisi haklı sorusunu sorduğumuzda yanıt her ikisi de olmalıdır. Davranış olanaklarla içi-içedir. Topun tüfeğin olmadığı çağlarda iyi komutan askeri yüreklendirmek için bizzat savaş alanına girer. Top tüfek varsa ama harita vb. istihbarat yoksa ve muharebe de anlık gelişme ile ortaya çıkmışsa zorunlu olarak Napolyon benzeri davranır. Kurtuluş savaşı gibi durumlarda da uzun-ince planlar yapılır. Çağdaşlıkta önemli olan geleceği görebilmek ve gereğince davranabilmektir. Bunu yapan, eğer yeterli gücü de varsa, köşeyi kapar, malını satar.
DNA yapısı üzerindeki çalışmalar çok önceleri gösterdiler ki sağaltım bireysel sağaltıma yönelecek. Diğer yandan çağdaş sağaltımın kararlar sisteminin universale oldukça yakın olması, algoritmikliği kendine tanı diyagramlarını ortaya çıkardı ve bunu gelişen bilişim teknolojilerindeki hız ile ilintilendirebilen kişiler de yapay zeka ve uzman sistemlerin en azından hekimlere yardımcı olarak kullanılacağını gördüler. Kişinin canına verdiği değer sağaltımda yeni teknikler kadar yeni ve katlanmış fiyatlar da doğurmaktaydı ve sürecin tıkanmaya/doymaya gideceği aşikardı.
Gerek kişisel bilgisayarların tanıya yardımcı kullanılabileceğini, gerekse bilgisayar ağlarının tümleşik bir tebabet için kullanılabileceğini ben de oldukça erkenden gördüm ve gerekli önerileri de yaptım. Bir örnek: Örnek Öneri
Bireysel görüş yeterli olmuyor, toplumsal görüş ve işin üzerine düşme gerekiyor. Toplum söz konusu olduğunda ise her birey kendi görüşünce kendi çıkarına olanı yeğliyor.

Geleceği kitlesel denilebilir ölçüde kestiren toplumlar, proaktif toplumlar, bizden biri onlardan önce bile kestirebilse durmuyor ilerliyorlar. Benim 1995 yılında yaptığım öneriler bizde tutunup kök salamadılar ama başta USA olmak üzere, özellikle İngilizce konuşulan ülkelerde oldukça hızlı gelişme gösterdiler. Bu gelişmeleri, bunlara ilşikin değerlendirmeleri ve tebabete bilişimci gözüyle bakmayı burada özetlemeye çaba harcamak oldukça zor. Özet de zaten iş görmüyor.
Bireysel öykülere odaklanmaktansa olayın genel gelişmesine odaklanmak daha doğru. Son 25 yılda gerek pc geekse cep tlf. üzerinden hizmet veren bulgu/belirti denetleyiciler oldukça yaygınlaştılar ve sayı olarak 100 e yaklaştılar. Giderek makine öğrenmesi teknikleri de uygulayarak kendilerini olan vakalardan geliştirmenin yollarına da yöneldiler. Önemli bir gelişme olduğunu kabullenmek lazım,çünkü bir yerde Hipokrat cebe girdi.
İlk olarak bakılacak husus bu programların/uygulamaların bilimsel değerlendirilmeleri. Bu bağlamda henüz yeterli olarak değerlendirilmiyorlar, ama kullanıcı sayıları bayağı yüksek. Ada örnek olarak düşünülürse görülen o ki 10 milyon üzerinde bir kullanılma sayısı var. Kullanıcı sayıları yüksek, çünkü ufak tefek de olsalar Karamürsel sepeti değiller; %80 lere varır ölçüde doğru tanı koyup, hekimlerle yarışabiliyorlar. 4 adet bilimsel değerlendirmeye ilişkin adresler sağ üst köşede görülebilirler.
Bilimsel olmasa da bu tür uygulamaları değerlendirip sıralayan Internet sayfaları var. Biraz da reklam içermekteler ama bakmakta yarar var.
Yine bir nebze kişisel olmak zorundayım. Yakaşık 6 aydır www.test-dr.com u yeniden giriyorum ve bu sürenin 4 ayını belirti denetimine ayırdım. Sağlığın önemine binaen ayırdım ama İngilizce bilen kişiler için sorun olmadığını da biliyordum. Bildiğim kadarı ile Türkçe dilinde hizmet vereni yoktu, ama yanılmışım, varmış. Bilseydim belki önceliklerim değişirdi. Şimdi artık hasta bilgisayar kaydı ve astanelerle entegre çalışabilir uygulamalara yönelmek doğru olacak.
Tabii hastalığın ortaya konmasında en önemli olan verler belirtiler ve bulgular. Belirtilerin tümüne ilişkin bir listenin yararlı olacağı kesin, vebutür listeler var da. Tüm söz edilenlere ilişkin örnek adresleri sayfanın sağında görmek olası.

ZİYARETİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ; YARARLI OLDUĞUMUZU UMUYORUZ.
BİZE ismail.german@test-dr.com ÜZERİNDEN HER ZAMAN YAZABİLİRSİNİZ.

...

PLEASE PREFER GIVING LINK IF THAT SUFFICES